Okul öncesi dönemde çocukların ailelerinden edindiği birçok alışkanlıktan biri de beslenmedir. Çocuğun beslenme alışkanlıkları ailenin sosyal ve ekonomik durumu, gelenekleri ve çevre koşullarına göre değişir. Beslenme alışkanlıkları bu dönemde vücudun doğru gelişmesi için çok önemlidir. Bu nedenle 2-6 yaş arası çocuklarda beslenme bilincinin kazandırılması oldukça önem taşımaktadır. Doğumdan sonraki ilk dönemlerde bebekler çok fazla besin tüketir fakat 3-6 yaş dönemlerinde büyüme yavaşladığı için çocuk iştahının büyük bir bölümünü kaybeder. Burada unutulmaması gereken konu her yaşın farklı gelişim özellikleri ve ihtiyaçları olduğudur. Çocuğunuzun geçirdiği bu süreci ve etkenleri anlamak bu dönemle başa çıkmayı kolaylaştıracaktır.
Anaokulu dönemindeki çocuklarda yaygın bir şekilde yemek yeme sorunları görülmektedir. Bu sorunlar yeme miktarında aşırı azalma veya artma, iştahsızlık, yavaş yemek veya yemek seçme olarak örneklendirilebilir. Öncelikle her çocuğun metabolizması, iştahı farklıdır. Bunun nedeni genetik, ruh sağlığı veya fiziksel aktivite olabilir. Yemek yeme ile alakalı sorunların çoğu zamanla kaybolur fakat bazı durumlarda bu sorunlar ergenlik dönemine doğru çeşitli yeme bozukluklarına dönüşebilir.
Bu sorunlarla karşılaşan ebeveynlerin uygulayabileceği birçok yöntem vardır.
Öncelikle yemek yeme konusunda çocuklara baskı yapılmamalıdır. Çocuklarımızın midelerinin bizden daha küçük, iştahlarınınsa biz yetişkinlerden daha az olduğu unutulmamalıdır. Size az gelen besin miktarı onları doyurmaya yetebilir.
Ebeveynlerin büyük bir kısmı tarafından yapılan bir diğer yanlış davranış ise çocuk, televizyon veya bilgisayar başındayken resim yaparken veya oyun oynarken onu yedirmeye çalışmaktır. Yemek alışkanlığının kendi başına bir kavram halinde kazanılması gerekir.
Aldatmaca veya oyalamacayla yemek yiyen çocuk, ne tür ve ne miktar yediğini düşünmez, idrak etmez. Bu ileride aşırı kilo alma tehlikesi taşımasına sebep olur. Yapılan bir diğer hata ise sağlıklı besinler yemesi halinde pasta, tatlı, şekerleme gibi yiyeceklerle ödüllendirmektir. Ama bu tamamen yasaklanması anlamına da gelmez. Yasak onları daha çekici kılacaktır.
Çocuğunuzu kendi başına yemesi konusunda teşvik edin ve ona çatal kaşığı kullanırken yardımcı olmayın. Bu süreçte sizin kadar temiz ve becerikli yemesini beklemeyin, üstüne ve etrafa dökmesi durumunda olumsuz tepki vermeyin. Kendi başına yemesi ve sizden yardım almaması aynı zamanda motor becerilerinin gelişimine de faydalı olur.
Çocuklarımız her konuda bizim davranışlarımızı gözlemler ve bizi örnek alır. Bu nedenle beslenme konusunda da çocuklarımızın davranmasını istediğimiz gibi davranmamız çok önemlidir. Yeme alışkanlıklarının kazanılmasında ebeveynlerin sergilediği tutarlılık da büyük önem taşır. Örneğin her gün aynı saatte ve aynı sofrada bütün aile bireyleriyle birlikte yemek yemek, bunu bir alışkanlık haline getirecektir. Eğer çocuğun yemek yeme miktarında aşırı azalma veya artma görülür ise içinde yaşadığı ortam gözden geçirilmeli, onu mutsuz eden, üzen bir durumun olup olmadığı araştırılmalıdır. Gerekirse bir uzamana danışılmalıdır.
Comments